Muğla Bodrum artık her mevsim kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Bunlardan en yenisi bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali (BOTİF)… Festival bu akşam İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın sahneleyeceği “Deli Dumrul” oyunuyla başlıyor.
BOTİF, sadece tiyatro için perde açmayacak, aynı zamanda müzik, dans, edebiyat, sinema, resim, heykel ve mimarinin harmanlandığı programla sanatseverleri ağırlayacak. 16 Kasım’a kadar sürecek festival kapsamında ilk hafta sonunda Almanya’dan “NSU-Kurbanlar Arasında Almanlar da Var” ve “Ashura” ile Belçika’dan “Tut! Bırak!” oyunlarına ev sahipliği yapacak. Halka açık Yücel Erten-Mustafa Avkıran ve Daphnis Kokkinos-Koza Tamdoğan söyleşilerinin, Kokkinos’un profesyonellere yönelik atölye çalışmalarının yapılacağı hafta sonunda Cem Yıldız’ın “Ben Uçarım Gökler Uçar” başlıklı konseri ve festivalin yüzen sahnesi STS Bodrum’da yapılacak “Mavi Sürgün” okuma tiyatrosu da katılımcılarla buluşacak. Festival için tüm biletler Biletinial’da satışa çıktı.
1. Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali’ni eş sanat yönetmenleri Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran’la konuştuk.
- Fikir nasıl ortaya çıktı? Hayalinizde nasıl bir festival oluşturmak var?
2018 yılında İstanbul’u terk edip Berlin-Bodrum hattında yeni bir yaşam modeli geliştirdik. Bodrum Dereköy’de bir arazi sahibi olup içine de küçük bir ev yaptırdık ve Bodrumlu olduk. Büyük bir arazide küçük bir ev. Bu arazide sahne kursak, oyunlar oynasak tiyatro yapsak diye başladık, Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali’ne kadar geldik. Programda pandemi nedeniyle gözden kaçmış, yeterince kıymeti bilinmemiş işleri yeniden sahne ışıklarına çıkardık. Çok önceden tasarlanmış ancak eskimemiş ve yeni işlerin bir arada görülmesini istedik. İlk festival olması sebebiyle daha çok seyirciye ulaşacak bir festival programı oluşturduk. Hayalimiz bütün Bodrumluların sahip çıkacağı bir festival olması…
‘BU NÜFUSUN İHTİYACI’
- Bodrum artık yazlık kent kimliğinden çıkarak tüm yıl yaşayan bir yerleşim yeri haline mi geldi? Bu festival onun göstergesi mi?
Bodrum’un nüfusu kışın neredeyse 500 bin kişi olmuş, orta ölçekli bir şehirden bahsediyoruz. Bodrumluların su kadar, elektrik kadar kültür ve sanat faaliyetlerine de ihtiyacı var. Bizim festivalin zamanlaması konusunda karar verirken en önemli verimiz bu oldu. Bodrum’u yazın gelip tüketenlere değil, Bodrumlulara bir festival, özellikle gençlere. Çünkü programımızda yer alan işlerin çoğu geldikleri şehirlerde özellikle gençlerin sahip çıkıp takip ettikleri işler. İlk defa sezon dışında bu kadar büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak Bodrum, o yüzden “Bodrum sahneye çıkıyor” diyoruz.
ENTELEKTÜEL MİRAS…
- İlk kez düzenlenen BOTİF’in gelenekselleşmesi için size göre ne gerekiyor?
Şehrin tümüyle festivaline sahip çıkması en önemlisi. Sadece yaşayan kişiler değil aynı zamanda bu şehrin devlet ve yerel yönetimleri, yöneticilerinin de tavrı çok önemli. Halkın seçtiği ya da devletin görevlendirdiği kişilerin de şehrin ihtiyaçlarını düşünürken, bunları planlarken kültürü ve sanatı gerekli görüyor olmaları gerek. Entelektüel miras dediğimiz şey böyle böyle oluşuyor. Bodrum’da Halikarnas Balıkçısı var, Heredot var, Şadan Gökovalı var, Azra Erhat var, Devrim Erbil var, sayamadığım nice kültür insanı var bu topraklarda yaşamış ve yaşayan. Bizim görevimiz bir bayrak yarışı gibi bizden öncekilerden devraldığımız mirası, bizden sonrakilere çoğaltarak bırakmak.
- Lojistik, bu ekonomik kriz ortamında en önemli sorunlardan biri. Bu durum Bodrum için İstanbul’dan ne kadar farklı?
Tabii ki burası bir İstanbul değil, lojistik hâlâ bir sorun. Ancak teknoloji ve ulaşım o kadar gelişti ki artık bu sorun hayati olmaktan çıktı. Ancak bu bütçe konusunda aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bodrum daha zor ve daha pahalı.